11 Temmuz 2018 tarihinde Sayın Adnan Oktar ve arkadaş grubuna yönelik büyük bir polis operasyonu düzenlenmiştir. Operasyonun ilk saatlerinden itibaren Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri pek görülmemiş bir karalama ve itibarsızlaştırma kampanyası başlatılmış ve halen de sürdürülmektedir.
Daha önce de benzer suçlamalarla gözaltına alındıktan sonra tüm suçlardan defaatle aklanan Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının yeniden aynı suçlamalarla gözaltına alınıp tutuklanması operasyonun asıl amacının ne olduğu ve operasyonun arkasında nasıl bir güç olduğu sorularını akla getirmektedir.
Çünkü medya üzerinden yapılan linç ne Sayın Adnan Menderes’i idama götüren ne de Ergenekon ve Balyoz kumpasları sonucunda binlerce kişiyi hapse attıran linç dönemlerinin de çok ötesindedir.
28 Şubat döneminde dahi bu derece iç boş, yalan ve iftiralardan ibaret iddialar her gün döndürülerek 14 ay boyunca ortaya atılmamıştır.
Tüm bu vahim gelişmeler, ortada büyük bir kumpas organizasyonunun olduğunu kanıtlamaktadır.
Çünkü bu hukuksuzluk ortamı, derin güçlerin devreye girerek hukuku, anayasayı, adaleti herkese çiğnetebilen bir organizasyon kurduğunu, herkesi tehdit ederek sindirdiğini göstermektedir. Milli basınımızın 14 ay boyunca doğruları ve gerçekleri gördüğü halde ısrarla aynı yalanları döndüre döndüre tekrar tekrar yayınlamasının başka hiçbir açıklaması olamaz.
Dolayısıyla, ortada derin bir kumpasın varlığı çok nettir.
KUMPASIN ANA AMACI: SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ İMANİ VE ANTİ DARWINİST FAALİYETLERİNİ DURDURMAK
Sayın Adnan Oktar ve arkadaş camiası denildiğinde herkesin aklına hiç tereddütsüz: “Darwinizm’i fikren ezen eserler, yaratılış gerçeği konferansları, iman hakikatlerini, evrimin bilimsel eleştirilerini içeren kitaplar ve dünya çapında Darwinist diktatörlüğü yıkan YARATILIŞ ATLASI kitap serisi” gelmektedir.
Bu faaliyetler sonucunda Türkiye’nin milli ve manevi değerlere sahip çıkan bir ülke haline gelmesi elbette 200 yıldır ülkemizi bölmek isteyen İngiliz derin devletini çok rahatsız etmiştir.
Çünkü Darwinizm’in yıkılması demek;
Neticede, İngiliz derin devleti, gizli gücü olan Darwinist diktatörlüğün yıkılışı karşısında sessiz kalmayarak Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına yönelik kumpasın düğmesine basmıştır.
DARWINİST DİKTATÖRLÜK İNGİLİZ DERİN DEVLETİ TARAFINDAN KURULMUŞTUR
Darwinist diktatörlük, kendiliğinden gelişigüzel oluşmuş bir yapılanma değildir. Planlı ve bilinçli bir şekilde kurulmuş ve günümüzde de hala ilk günkü gibi desteklenmektedir. Buradaki amaç dünyayı dinlerden uzaklaştırarak materyalist, ateist tek bir küresel birlik haline getirmektir. Elbette bu yapının içinde ne Müslümanların ve ne de Türkiye’nin söz sahibi olması mümkün olmayacaktır.
Tüm dünyayı saran, -haşa- “Bir yaratıcı yok, tesadüfler var, evrim var. Dolayısıyla dinler de yok, Allah da yok” yalanını güya bilimselmiş gibi sunarak insanları dinsizliğe sürükleyen Darwinizm belası Türkiye dahil dünyanın tüm okullarında okutulmaktadır. Tüm üniversiteler bu din karşıtı felsefeyi tek geçerli sözde gerçeklik gibi savunmaktadır.
-Darwinizm, İngiliz Derin Devleti Tarafından İngiliz Charles Darwin’e Kurdurulmuştur-
Aslında evrim fikri, eski Yunan ve Mısır dönemlerinden beri var olan hâkim materyalist anlayış olduğundan, materyalizmin yıllar boyunca kalesi olmuş olan İngiltere'de en geniş anlamda yaşam alanı bulmuştur. Evrim safsatasının dünya çapında yaygınlaşmasına sebep olmuş olan İngiliz Charles Darwin de gerçekte İngiliz derin devletinin bir planıdır.
Evrim teorisinin bilimsellik kisvesi altında ortaya atılıp desteklenmesi ve Darwin gibi bir maceracının bu teori ile ön plana çıkarılması planı, o dönemdeki ateist bir mason locasında alınmış bir kararın sonucudur. Burada, "herhangi mantıksal bir doğrulamaya gerek duymaksızın" evrimin bir bilim olarak desteklenmesi gerektiği kararı alınmıştır.
Kısacası Darwin tek başına değildi. Teorisini ortaya attığı andan itibaren örgütlü bir şekilde İngiliz derin devletinin güdümündeydi. Bu örgütlü destek, doğrudan İngiliz derin devletinden geliyordu. İngiliz derin devleti, evrim teorisinin bütün dünya tarafından kabul görmesini büyük bir ihtirasla istiyordu.
Özetle, Darwinizm üzerine kurulan plana göre, toplumlar böyle bir raddeye geldiği zaman, onları kullanmak, propagandaları yaygınlaştırmak ve onları yönlendirebilmek kolay olacaktı.
Dolayısıyla Darwinizm’in ortadan kaldırılması faaliyetlerine küresel güçlerin yani bu gücün beyni konumundaki İngiliz derin devletinin asla kabul etmeyeceği ortadadır.
SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARI “İNGİLİZ DERİN DEVLETİNİN FELSEFİ GÜCÜ OLAN DARWINİZM”İ YIKARAK BU KARANLIK YAPIYA TARİH BOYUNCA VURULMUŞ EN BÜYÜK DARBEYİ İNDİRMİŞTİR
Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının anti Darwinist eser ve faaliyetleri sonucunda 150 yıldır büyük savaşlara, teröre, anarşiye, işgallere, sevgisizliğe ve dinsizliğe sebebiyet veren Darwinist felsefe tümüyle çökmüştür.
Sayın Adnan Oktar ve arkadaş camiası tam 40 yıldır hiçbir çıkar beklemeden Darwinizm’in ve materyalizmin bilimsel geçersizliğini, Allah’ın varlığını, Yaratılış gerçeklerini, Kuran mucizelerini, iman hakikatlerini, komünizm tehlikesini tüm dünyaya anlatmışlar, Darwinizm’in karşısına bilimle çıkan ilk ve tek topluluk olmuşlardır.
Sayın Adnan Oktar’ın arkadaşları;
Böylelikle dinsizliğin fikri hakimiyeti kesin olarak sona ermiştir.
Sayın Adnan Oktar vesilesiyle Türkiye’de evrime inanma oranı %5’lere düşmüş ve böylece sol felsefe tümüyle çökmüştür.
Bugün sol-komünizm Türkiye’yi kasıp kavurmuyorsa Sayın Adnan Oktar’ın Evrim Teorisi’nin geçersizliğini ve Darwinizm-komünizmin insanlığa getirdiği belaları anlatan eserleri sayesindedir. Komünizmin tüm dayanakları Sayın Adnan Oktar sayesinde bilimsel olarak çürütüldüğü için Türkiye’de sol-komünizm hiçbir zaman hâkim olamamaktadır.
Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının bu ilmi çalışmaları sadece Türkiye’de değil dünya çapında muazzam bir etki meydana getirmiştir. Darwinistlerin hesap etmedikleri şey beklemedikleri bir anda başlarına gelmiştir. Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları tarafından aldıkları ağır yenilgiyi şaşkınlıkla izlemeye başlamışlardır.
Bütün dünyada devlet kanunlarıyla korunan, okullarda okutulan, profesörlere zorla kabul ettirilen, büyük basının neredeyse tamamı tarafından desteklenip savunulan ve milyonlarca dolarlık maddi bütçe ile sürekli olarak desteklenen evrim teorisinin nasıl böyle silinip gittiğini bir türlü kavrayamamışlardır.
SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARI, MODERN SEMTLERİMİZ VE SAHİL KESİMLERİMİZDEKİ HALKIMIZ İLE DİYALOG KURARAK MİLLİ-MANEVİ DEĞERLERİMİZİ BU İNSANLARA KOLAYLIKLA BENİMSETEN TEK TOPLULUK OLMUŞLARDIR
Ülkemizin aydın kesimine ulaşarak Nişantaşı, Kadıköy, Bakırköy, Alsancak, Karşıyaka, Çankaya gibi yerlerde tüm gençlere Allah’ın varlığının delillerini, İslam’ı ve Kuran’ı anlatabilen, aynı zamanda din karşıtlığının yanlışlığına herkesi ikna edebilen yegane dindar topluluk yine Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları olmuştur.
Ayrıca başta ülkemizde olmak üzere dünya çapında Yaratılışa ve Allah’ın varlığına kesin olarak inanan, dindar, modern ve milli şuur sahibi aydın nesiller yetişmeye başlamıştır.
Bu aydın, modern, dindar nesiller karşısında dünyada artık İngiliz derin devletinin kışkırtacağı iç savaşlar, terör, anarşi, kutuplaşmalar, sevgisizlik, nefret, şiddet, mezhep savaşları döneminin biteceği de aşikardır.
Elbette tüm bu gelişmeler, 200 yıllık İngiliz derin devletinin etkisinin yıkılması ve çöküşü anlamına gelmektedir.
SAYIN ADNAN OKTAR İNGİLİZ DERİN DEVLETİNİ HER YÖNDEN İFŞA ETMİŞTİR
İngiliz derin devletinin hiç beklemediği bir atak da Sayın Adnan Oktar’ın 2017 yılında yayınlanan ve 2 ciltten oluşan "ÜST AKIL: İNGİLİZ DERİN DEVLETİ’NİN İÇ YÜZÜ" adlı kitabında dünyanın son 200 yıllık tarihini kilit detaylarıyla ve dönüm noktalarıyla mercek altına almıştır.
Sayın Adnan Oktar’ın bu eserinde;
Darwinizm’in yıkılmasının ardından bir de tüm dünyaya dağıtılmaya başlanan bu dev eserlerle İngiliz derin devleti afişe olmuş ve bu da hareket imkanlarını kısıtlamaya başlamıştır. Dolayısıyla 200 yıldır başta Türkiye ve Ortadoğu’daki planların mimarı olan bu derin yapının çöküşü hızlanmıştır.
İşte tüm bu gelişmeler neticesinde apar topar, hiçbir delile dayanmayan, İngiliz derin devletinin alelacele organize ederek desteklediği husumetli bir iftiracı çetesiyle her türlü yalan, kurgu masal ortaya atılarak komplonun düğmesine basılmıştır.
Nitekim, operasyonla birlikte;
İşte tüm bunlar İngiliz derin devletinin yaşadığı paniğin birer göstergesidir.
Şurası da çok önemlidir ki, İngiliz derin devletinin hakimiyetindeki Darwinist diktatörlük günümüzde halen görev başındadır ve etkilidir. Şu an dünya çapında, Müslüman ülkeler dahil, evrim safsatasını okul müfredatına almamış ülke neredeyse yoktur.
Ta ki Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları İngiliz derin devletinin fikri dayanağı olan Darwinizm’e bilimsel yönden öldürücü darbeyi indiren ve bu sinsi yapılanmayı deşifre eden çalışmalara imza atana kadar…
Sayın Adnan Oktar, 73 dile çevrilmiş 65 bin sayfayı bulan 304 kitap, binlerce makale, bu eserlerden faydalanılarak yapılan binin üzerinde internet sitesi, yüzlerce iman hakikati belgeseli, 5 binin üzerinde konferans, canlı televizyon yayınları ve yaratılış gerçeğini bilimsel olarak ortaya koyan binlerce fosil sergisiyle:
SONUÇ
Darwinistlerin ellerindeki tüm kaynaklara, maddi desteğe, basına ve propaganda yöntemlerine rağmen Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının 40 yıldır süregelen dünya çapındaki anti-Darwinist faaliyetleri evrimi başta Türkiye’de olmak üzere tüm dünyada bilimsel ve felsefi olarak, dehşetli bir şekilde çöküşe uğratmıştır.
Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının bu çok etkili bilimsel ve fikri çalışmalarını durdurmak isteyen şer odakları her yolu denemiş, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları geçmişte olduğu gibi bugün de organize karalama ve itibarsızlaştırma girişimlerine maruz kalmışlardır.
Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının dünyada büyük yankı uyandıran muazzam faaliyetleri, evrimi ideolojik silah olarak kullanan İngiliz derin devletinin tüm oyunlarını bozmuştur.
İngiliz derin devleti, dünya çapında kurmayı hayal ettiği Darwinist diktatörlüğün önündeki en büyük engel olarak gördüğü Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının faaliyetlerine devam etmelerini istememiş, bu nedenle Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına operasyon düzenlenmiş, ardından akla hayale gelmedik iftira ve karalamalara, haksız ve hukuksuz uygulamalara, aleyhte yürütülen algı operasyonlarına maruz bırakılmışlardır.
Kuşkusuz ki yapılan operasyonun amacı yalnızca Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının faaliyetlerini durdurmak değil, devletimiz, milletimiz ve tüm insanlığa sunulan çok önemli faydaların da önünü kesmektir. Bunun herkes tarafından bilinmesi çok hayatidir.