Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının yargılandığı dosyada iddia makamı, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına husumet besleyen müştekilerin asılsız iddialarını hiçbir somut delile dayanmadıkları halde olduğu gibi kabul etmiş ve bu iddialar üzerinden bazı hatalı ve taraflı değerlendirmelerde bulunmuştur. Savcılığın soruşturma görevini yürütürken tarafsızlığını yitirdiğini ortaya koyan bu durumun örneklerinden biri iddianamenin 68. sayfasında yer almaktadır. Aşağıda iddianameden yaptığımız alıntıdan anlaşıldığı üzere; Savcılık Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının sözde örgütsel tedbir olarak ağırlıklı olarak başkalarının üzerine kayıtlı telefon hatları kullandığını ve sözde örgüt içi iletişimde konuşmaların takip edilmesini önlemek için whatsapp uygulamasından faydalandıklarını belirtmiştir:
Bugüne kadar Sayın Mahkemenize sunduğumuz birçok dilekçede, Savcılığın dosyada tarafsızlığını yitirdiğini, birçok olayı değerlendirirken hayatın olağan akışında son derece doğal şekilde gerçekleşen olayları dahi sanıklar aleyhine yorumladığını delilleriyle izah etmiştik.
Aşağıda iddia makamının bahsettiğimiz taraflı yorumlamalarına yönelik açıklamalarımız bulunmaktadır. Şöyle ki:
DOSYA BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME YAPTIĞIMIZDA İSE BU SAYILAR SÖZDE ÖRGÜT LİDERİNİN GİZLİLİĞİ SAĞLAMAK İÇİN BAŞKASI ÜZERİNE ALINMIŞ HATLARIN KULLANILMASI YÖNÜNDE TALİMAT VERMEDİĞİNİN AÇIK BİR İSPATIDIR. ÇÜNKÜ EĞER BÖYLE BİR TALİMATIN VARLIĞINDAN BAHSEDİLECEKSE, SÖZDE 106 ÖRGÜT ÜYESİNİN BU TALİMATA GÖZ GÖRE GÖRE UYMADIĞI NASIL AÇIKLANABİLİR?
Diğer taraftan bu mantığın başka bir açığı daha vardır. Söz konusu dosyada yargılanan 106 kişinin kendisi üzerine olan hatla iletişim kurması gizliliğin asla sağlanamaması demektir. Çünkü en azından söz konusu 106 kişinin kendine ait hatları kolaylıkla dinleneceği için başkası üzerine hat kullanıp tedbir yaptığı ileri sürülen diğer kişilere de kolaylıkla ulaşılabilecektir. Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları suç örgütü olsalar böyle bir hataya düşmeyecekleri açıktır.
Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının suç örgütü yapılanması olmadığını, kendi aralarında talimat üzere yaşamadıklarını gösteren biri delillerden biri de telefonla iletişim kurma yöntemlerinden de gayet net anlaşılmaktadır. Bu açık göstergeye rağmen Savcılık, elinde örgütün varlığına kesin kanaat edinmesini imkansız kılan bu net sayılar varken dahi, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarını suç örgütü yapılanmasıymış gibi göstermiş bu yöndeki iddiasında lehe delillere rağmen ısrar etmiştir.
Gerek iddianamede gerek basında yer alan Sayın Adnan Oktar hakkındaki asılsız, delilsiz, mantıkdışı iddiaların hiçbir gerçekliği olmadığını Sayın şahsınızın/makamınızın bilgisine saygılarımızla sunarız. 27.08.2019